Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Mühendislik Fakültesi ve İnşaat Mühendisliği Kulübü tarafından “Deprem ile Yaşamak” semineri düzenlendi. Japonya Yurtdışı Şirketleri Derneği Türkiye Şubesi Genel Sekreteri Yüksek Mimar ve Yüksek İnşaat Mühendisi Yoshinori Moriwaki’nin verdiği seminerde Türkiye ve Japonya’da deprem öncesi, anı ve sonrasına ilişkin neler yapılması gerektiği hususlarında bilgiler paylaştı.
Seminere AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yılmaz Yalçın, AFAD Afyonkarahisar İl Müdürü Mehmet Buldan, Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, İnşaat Mühendisliği Kulübü Akademik Danışmanı Dr. Öğretim Üyesi Süleyman Gücek ile akademik personel ve öğrenciler katıldı.
Afyonkarahisar 1. derece deprem kuşağında
Moriwaki, seminerde Türkiye’nin yüzde 97’sinin deprem kuşağında bulunduğunu belirterek, depremin Türkiye’nin bir gerçeği olduğunu kabul ederek tüm kesimlerin buna göre tedbirler alması gerektiğini belirtti. Moriwaki, “Türkiye’nin 81 ilinin 55’i, 1. derece deprem bölgelerinde bulunuyor; bu konuda çok ciddi önlemler alınmalı” dedi. Moriwaki, Dünyada yaşanan 6 ve üzerindeki depremlerin yüzde 20’sinin Japonya’da gerçekleştiğini belirterek, “6 ve üzerindeki depremlerin yüzde 80’inden bahsediyorum. Japonya sadece deprem afetinin değil yanardağ patlaması ve tayfunlar da dahil olmak üzere pek çok afetle yaşayan bir ülke aynı zamanda” diye konuştu. 11 Mart 2011 yılında 9 şiddetinde bir depremin yaşandığını kaydeden Moriwaki o esnada Türkiye’de olduğunu ve Japonya’da çocuklarına birkaç gün ulaşamadığını belirterek, “Japonya’ya gitmek üzereyken evladıma ulaştım. Aradan geçen zamanda haber alamadığım için neredeyse uyumadım diyebilirim. Sonuçta kızlarımın sağ olduğunu öğrendim. Depremler nedeniyle Japonya’da Türkiye’de de acılar çekti” ifadelerini kullandı. Japonya’da yaşanan depremin ardından Van’da büyük bir deprem yaşandığını ve çok sayıda insanın yaşamını yitirmesinin ardından Türkiye genelinde bilinçlendirmeye yönelik eğitimler gerçekleştirdiğini anlatan Moriwaki, “11 senedir Türkiye’nin farklı illerinde deprem gerçeği hususunda bilinç oluşturma hedefiyle programlar düzenliyorum” ifadelerini kullandı.
Afyonkarahisar’ın birden fazla fay hattının bulunduğu birinci derece deprem kuşağında bulunduğunu kaydeden Moriwaki, “Afyonkarahisar da tıpkı Japonya’nın genelinde olduğu gibi jeotermal suların var olduğu bir bölgede yer alıyor. Mutlaka hızlı bir biçimde tedbir alınmalı” diye konuştu. Moriwaki, “Mutlaka bu gerçeği unutmadan deprem öncesinde binaların yapımından deprem anı ve sonrasında neler yapılacağının mutlaka net ve detaylı biçimde belirlenmesi gerekiyor” dedi. 2019 yılında Silivri merkezli yaşanan depremin ardından Elazığ’da da bir deprem beklendiğini kendisi de dahil pek çok uzmanın uyardığını anlatan Moriwaki, “Silivri’den sonra Elazığ depremi yaşandı. Akabinde Bingöl’de ve yeniden Elazığ’da bir deprem daha oldu. Hatay’da da oldu. Manisa, Muğla ve İzmir depremleri yaşandı. İzmir’de 18 bina çöktü. Aynı bölgede olmayan binalardı bunlar. Bakıyorsunuz iki bina yan yana ve biri çökmüş diğeri sağlam. Bu binaların ne kadar sağlıklı olup olmadığı konusunda fikir edinebilmek için yeterli diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Deprem öldürmez çürük yapılar öldürür”
Dünyada yaşanan bilinen en büyük depremin 9,5 şiddetinde Şili’de yaşandığını anlatan Moriwaki, şunları belirtti:
“Orta şiddet depremin yani 5,5 şiddetine kadar yaşanan depremlere bakıldığında ortalamasını aldığımızda en fazla depremin Çin’de yaşandığını görüyoruz. Bu sıralamada Japonya 4. sırada, Türkiye ise 6. sırada yer alıyor. Ancak yüzölçümü olarak Türkiye Japonya’dan büyük, Çin’den ise küçük. Bu şekilde yüzölçümü olarak bir sıralama yapıldığında ise Japonya 6. Türkiye ise 17. sırada yer alıyor. Türkiye’de şimdiye kadar yaşanmış en büyük deprem 1939 Erzincan depremi ki büyüklüğü 7,9. Japonya’da ise en büyük yaşanan deprem 9 şiddetinde gerçekleşmiş. Büyüklük olarak 1 fark varmış gibi görünse de her 1’lik fark güç olarak fark 32 kattır. Çarptığımızda ise 2 fark olduğu için 32 çarpı 32 olarak 1024 kat fark vardır. Ölü sayısı açısından baktığımızda Türkiye maalesef dünyada en fazla can kaybı yaşamış 3. ülke. Merhum Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara ‘deprem öldürmez, binalar öldürür’ derdi. Düzeltecekler bu ülkede yaşayan mühendis ve mimarladır. İzmir depreminde binaların betonlarının kalitesinin ne olduğunu hep beraber gördük.”
Japonya’da okullar deprem sonrası toplanma alanı
Japonya’da deprem farkındalığının devlet, halk ve sivil toplum düzeyinde çok yüksek olduğunu anlatan Moriwaki, şöyle konuştu:
“Deprem sonrası için Türkiye ve Japonya’nın en büyük farkı toplanma alanlarında karşımıza çıkıyor. Türkiye’de açık alanlar toplanma alanları olarak belirlenmişken, Japonya’da özellikle okullar olmak üzere kamu binaları toplanma alanı. Japonya’da özellikle okullar çok daha güçlü inşa ediliyor. Çünkü o binaların içinde bir Japonya’nın geleceği olan çocuklar ve gençler var. Türkiye’de deprem oldu ve toplanma alanında herkes bir araya geldi. Peki sonrasında ne olacak? Yemek ihtiyacı nerede karşılanacak, nerede uyuyacak? Japonya’daki okullar toplanma alanı olduğu için içinde içme ve kullanma suyu aynı zamanda da jeneratörler var. Japonya’da belediye binalarının otoparklarında duş alacak yerler veya seyyar tuvaletler bulunuyor. Türkiye’nin deprem sonrası için de planlarını detaylandırması gerekiyor. Türkiye’de Japonya’da olduğu kadar mutlaka tatbikat sıklığının artırılması da önem arz ediyor. Toplumun tüm kesimi deprem anında neler yapması gerektiğini detaylı biçimde öğrenmeli.”
Japonya Yurt Dışı İnşaat Şirketleri Derneği adına Marmaray ve İzmit Körfezi geçiş köprüsü projelerinde yer alan, Malezya’daki Petronas İkiz Kuleleri’nin ve Japonya’da bulunan dünyanın en uzun asma köprülerinden olan Akashi’nin inşaatında görev alan Moriwaki, sunumunun ardından katılımcıların sorularını yanıtladı. Seminer Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir tarafından Moriwaki’ye plaket takdimi ile sona erdi.